AGİT Medya Özgürlüğü Temsilcisi Türkiye’yi tutuklu gazetecileri serbest bırakmaya çağırıyor
VİYANA, 24 Temmuz 2017 – AGİT Medya Özgürlüğü temsilcisi Harlem Désir “Cumhuriyet gazetesi yazarları ve yönetim kurulu üyelerine karşı bugün başlayan dava, Türkiye’de gazeteciliğin korunması ve basın özgürlüğünün iyileştirilmesi yönündeki acil ihtiyacın altını çiziyor” dedi.
“Can Dündar, Kadri Gürsel, Murat Sabuncu ve Ahmet Şık’ın da aralarında bulunduğu Cumhuriyet’in önde gelen 17 yazar, editör ve yönetim kurulu üyesine karşı bu sabah başlayan dava ile ilgili gelişmeleri yakından takip edeceğim” şeklinde konuşan Désir “Gazetecilik demokrasinin ilerlemesinde önemli bir rol oynamaktadır. Bu nedenle Türkiye’yi, suçlamaları düşürmeye, meslekleri nedeniyle tutuklanan tüm gazetecileri serbest bırakmaya ve ülkedeki medya özgürlüğünü korumak için oldukça gerekli olan yasal reformları gerçekleştirmeye çağırıyorum” dedi.
2016 yılının Ekim ve Aralık ayından beri tutuklu bulunan sanıklar hakkında 7,5 yıldan 43 yıla kadar hapis cezası isteniyor. Tutuklanmalarının ardından beş ay sonra hazırlanan iddianamede sanıklar “silahlı terör örgütü üyeliği”, “silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüte yardım etme” ve “hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma” ile suçlanıyor.
Geçen yıl gerçekleşen darbe girişimini şiddetle kınayan AGİT’in açıklamasını (www.osce.org/cio/254431) tekrar hatırlatan Medya Özgürlüğü Temsilcisi, demokratik bir şekilde seçilen hükümetleri korumanın önemini vurguladı.
Désir, “Terörle mücadele ve ulusal güvenliği korumanın zorluğunun farkındayım ancak bu mücadelede, ifade özgürlüğü de dahil olmak üzere, temel hak ve özgürlüklere saygı gösterilmelidir, dedi. Medya Özgürlüğü Temsilcisi, sözlerini “Güçlü ve demokratik bir toplum oluşturmanın ve bu yapıyı sürdürmenin tek etkili yolu ifade özgürlüğü ve güvenliğin birlikte ilerlemesidir. Açık ve ulaşılabilir özgür medya, barışçıl çözümlerin bulunması gibi zor konuların tartışılması için alan yaratmaktadır,” şeklinde sürdürdü.
Sadece gazetecileri değil sosyal medya kullanıcıları, insan hakları savunucuları ve akademisyenler dahil olmak üzere eleştirel veya farklı görüşleri ifade etme hakkını kullanan birçok kişiyi etkileyen Türkiye’de ifade özgürlüğünün geldiği nokta hakkında duyduğu endişeyi vurgulayan Désir, “Olağanüstü hal kapsamında alınan önlemler ülkedeki ifade ve medya özgürlüğü üzerinde gereksiz ve orantısız bir baskı kuruyor,” dedi.
“Yetkilileri ifade özgürlüğü ve medya özgürlüğünü korumak için kapsamlı siyasi ve yasal düzenlemeleri gerçekleştirmeye çağırıyorum. Ofisim bu çok önemli süreçte Türkiye’ye yardımcı olmaya hazırdır.”
The OSCE Representative on Freedom of the Media observes media developments in all 57 OSCE participating States. He provides early warning on violations of freedom of expression and media freedom and promotes full compliance with OSCE media freedom commitments. Learn more at www.osce.org/fom, Twitter: @OSCE_RFoM and on www.facebook.com/osce.rfom.